BİR SEVDADIR KEŞAP
Sahil kıyısında Giresun´a 10 km uzaklıkta bulunur. Yerli halkın önemli bir bölümü Türkmen Çepnilerden oluşur.
Keşap ve çevresinin tarihi milattan önceki dönemlere kadar dayanmaktadır. Keşap´ın tarihini Giresun, Trabzon ve Şebinkarahisar ile birlikte (Vilayeti Çepni) düşünmek gerekir. Keşap ve çevresi MÖ 6. yüzyıllarda Pers İmparatorluğu´nun, MÖ 3. ve 2. yüzyıllarda ise Selevkos Krallığı´nın sınırları içerisinde bulunur.[kaynak belirtilmeli] MÖ 183-68 yıllarında Pontus Krallığı´nın daha sonra Roma İmparatorluğu´nun egemenliğinde kaldı. MS 395´te Roma İmparatorluğu ikiye ayrılınca Doğu Roma, diğer adıyla Bizans İmparatorluğu´nun topraklarında kaldı. Bölge MS 6. yüzyılda Sasanilerin saldırısına uğradı.
Selçuklu ve beylikler döneminde Anadolu´ya gelmeye başlayan öncü Oğuz/Türkmen/Çepniler 1397´de ilk defa Keşap´a gelmişlerdir. Giresun ve Keşap 1397 yılında Bayramlı (Hacıemiroğlu) Beyliği´nin kurucusu Bayram Şah´ın torunu Emiroğlu Süleyman bey tarafından fethedilmiş ve Bayramlı Beyliği topraklarına katılmıştır. 1397´den sonra Keşap´a Oğuzların Çepni boyu etkili olmaya başlar. Bununla birlikte, yöre hâlâ Trabzon İmparatorluğu´na bağlıdır. 1467´de Fatih Sultan Mehmet Trabzon´u fethetmeye giderken burayı Osmanlı topraklı topraklarına kattı.
Yüzölçümü 222 kilometrekareyi bulan Keşap ilçesi, Giresun'a 10 km mesafede sahilde kurulmuştur. Alanı üçgene benzeyen ilçenin güneybatısında Giresun'un merkezi ve Dereli, doğusunda Espiye, güneydoğusunda ise Yağlıdere ilçeleri yer almaktadır. Arazi yapısı tamamen engebelidir. Dağlar ve tepeler arasında derin vadiler bulunur. İlçe Merkez, Karabulduk ve Yolağzı diye üç coğrafi bölgeye ayrılır. En yüksek yerleri geçit köyü, Karadağ, Karatepe, Ocak, Bozarı, Armelit, Sancaklı, Töngel, Topgediği, Demirci, Evliya ve Kabak tepeleridir.
Denize dökülen dereler arasında en önemlileri, Kargın, Dut yalısı, Taflan, Keşiş, Keşap, Torağzı, Kömürlük, Yolağzı, Killik, Değirmenağzı dereleridir.
Ekonomik yapı çoğunlukla fındık tarımına, hayvancılığa, balıkçılık, arıcılık ve ormancılığa dayanır. Fındığın yanı sıra, mısır, sebze, meyve ve çay tarımı da yapılmaktadır. 1992 yılından bu yana bölgede kivi üretimi de yapılmaktadır.
Deniz balıkçılığı yanında son yıllarda alabalık yetiştiriciliği de büyük gelişme göstermiştir. Arıcılık Karabulduk Yöresinde önemli bir gelişme göstermiştir. Karabulduk, Halkalı yöresinde kivi, arıcılık ve kiraz üreticiliği meşhurdur.
Tipik Karadeniz yemekleri gibi yeşillik ağırlıklı, pancar çorbası, pancar diblesi, pancar sarması, pezük diblesi,pezük kavurması, galdirik kızartması, hobcun, mendek çorbası, sakarca kızartması, merolcan turşusu, merolcan kavurması, sırgan yemeği, mantar kavurması, hamsi kızartması, hamsi buğlaması, hamsi böreği, hamsi tuzlusu, hamsili ekmek, guymak [peynir], fetir ekmeği, mısır ekmeği, pekmez yalaşı, hoşran kavurması, fasulye turşusu kavurması, kiraz tuzlusu kavurması, taflan tuzlusu kavurması, çileklik çorbası,sütlü kabak yemeği, ömeç, cırıtta gibi yemekler ağırlıklıdır.
İlçe Örf ve Adet bakımından Giresun ili ile benzerlik göstermektedir. Kutsal Ocak yerleri ziyaret edilmekte, adaklar adanmakta ve hastalara şifa dilenmektedir. Cenazelerde talkım verilmekte 7. 40. ve 52. günlerde davet verilerek Kur´an-ı Kerim okutulmakta, Hıdırellez, Mayıs 7´si gibi şenlikler düzenlenmektedir.
Ünlü Mican Türküsü bu yörede yaşayan bir halk kahramanı olan Mican için yapılmış ve yüzyıllardır söylenir. Merulcan kavurması, kadayıf, güllaç, balık ve mantar salamurası yöreye özgü yemeklerdir. Ramazan ayında çocuklar dımbılçı denen gruplar halinde maniler eşliğinde evleri ziyaret edip hediyeler toplamaktadır.
Keşap ve yöresinde, il çevresinde olduğu gibi iğne oyası, şelek-sepet örmeciliği, semercilik, ağaç oymacılığı, el kilim ve halıcılığı, hartama ve tabanca süslemeleri önemli el sanatları arasındadır.