Okul Öncesi Eğitimin Önemi

06.04.2015 559

Okul Öncesi Eğitimin Önemi

 

Okul öncesi Eğitimi 36–72 ay grubundaki çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, zengin uyarıcı çevre imkânları sağlayan, onların bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden gelişmelerini destekleyen, kendilerini toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve ilköğretime hazırlayan temel eğitim bütünlüğü içinde yer alan bir eğitim sürecidir.

İnsanın gelişimini kalıtım, çevre etkileri belirler ve yönlendirir. Bugün için kalıtımdan gelen özellikleri değiştirmek ya da kontrol altına almak mümkün değildir; Ancak çocuğun doğuştan getirmiş olduğu özelliklerini, gelişim düzeyine ver ihtiyaçlarına uygun çevre düzenlemeleri ile ulaşabileceği en üst sınırına ulaşmasını sağlamak mümkündür. Bu sınırlara ulaşmanın büyük ölçüde gerçekleştiği ve kişiliğin temelinin atılıp, önemli bir bölümünün şekillendiği erken çocukluk dönemi bu bakımdan oldukça önemlidir.(Demiral 1989)

Okul Öncesi Dönem çocuğun gelişiminin hızlandığı yıllardır. Bu dönemde verilen eğitim, çocuğun geleceğine yön verir. Yapılan araştırmalarla çocukluk yıllarında kazanılan davranışların büyük bir kısmının yetişkinlikte bireyin kişilik yapısını, tavır, alışkanlık, inanç ve değer yargılarını biçimlendirdiği gözlemlenmiştir.

Okul Öncesi Eğitim Kurumları, çocuğu diğer çocuklarla, sağlıklı bir ortamda bir araya getirir. Çevre-uyarıcı zenginliği zihinsel deneyimlerini çeşitlendirecektir. Çocuğun yeteneklerini, ilgilerini ortaya koymasını ve geliştirmesini destekleyicidir.

Okul öncesi eğitimi çocukların duygularının gelişimini ve algılama gücünü artırır. Akıl yürütme sürecinde ona yardımcı olur. Çocuğa kendi düşünce ve duygularını açığa vurma olanağı sağlayarak kendisini anlamasına ve ortaya koymasına fırsat verir.

Araştırmalar, yetersiz çevrede büyüyen çocukların zihinsel gelişimlerinin geri kaldığını ve potansiyellerini tam olarak gerçekleştiremediklerini ortaya koymuştur. İlkokula başladıklarında ise bu çocukların daha iyi şartlarda büyüyen çocuklarla arasında zihinsel ve sosyal gelişme açısından büyük farklar vardır. Okulöncesi eğitim bu farklılığın azalmasını sağlar.

Günümüzde çocuk gelişimi ve eğitimine ilişkin olarak yapılan birçok araştırma bulgusu, Okul öncesi dönem ya da erken çocukluk dönemi olarak kabul edilen 0–6 yaş arasındaki yılların, insan hayatının en önemli ve en kritik dönemi olduğunu belirtmektedir. Ayrıca bu dönemde kazanılan tutum ve davranışların kalıcı nitelikte olduğu ve sonraki yıllarda bu davranışlarının değiştirilmesinin oldukça zor olduğu da açıklanmaktadır.

Temel bilgi ve deneyimler erken çocukluk yıllarında, zengin deneyimlerle kazanılmazsa, ileriki yıllarda öğrenilseler bile, ulaşılan düzeyde eksiklikler görülür. Buna karşın erken yaşlarda zengin deneyimlerle elde edilen temel bilgi ve beceriler, çocukların daha ileriki öğrenimlerinde başarılı olma şansını artırmaktadır. 18 yaşına kadar gösterilen okul başarısının %33'ü okul öncesi yılarda gösterilen başarı iler açıklanmaktadır.

Sonuç olarak çocuğun kalıtımla getirdiği potansiyelin ne kadar gelişeceği ona ilk yılarda sunulan eğitsel ortama bağlıdır. Bu nedenle gelişim ve öğrenmenin en hızlı olduğu, pek çok davranış ve alışkanlıkların kazanıldığı, kişiliğin temelinin atıldığı erken çocukluk yıllarında eğitime gereken önem verilmelidir.